Yoga Raptiyedir

Korona döneminde yoga ve meditasyon belki de her zamankinden daha çok konuşuldu. Türkiye’de ve Dünya’da birçok yoga eğitmeni bir tür karma yoga olarak hiçbir karşılık talep etmeksizin online olarak herkese açık yoga ve meditasyon çalışmaları yaptılar. Bu çalışmalar kısmen hala daha devam etmekte.

Korona günlerine yoganın hızlı adaptasyonu, dolayısıyla da kabul görmesi yoganın doğasından kaynaklanır, zira bu uyumlanabilme olmasa, yazılı olarak bilinen üç bin yıllık bir geçmiş de söz konusu olamazdı. Yoga bir yandan dönüştürürken kendi de dönüşür. Her ne kadar belli başlı aksiyomlara dayansa da bu aksiyomların çoğu yoruma açıktır.

Bu kısa yazı yogaya yapanların üzerinde çok da düşünmediği bir konu üzerine yazılmıştır. Konunun derinlerine girilmeyecektir, zira bazı konular öyle iki satırlık blog yazılarında yer alamaz.

Raptiye kelimesiyle yoga kelimesi arasında ne gibi bir bağ var ona değinelim. Raptiye kelimesinin kökü rapt’tır. Rapt dediğimde bir şey anlamayabilirsiniz, ama bununla bağlantılı kelimeler olan irtibat, zapturapt dediğimde zihninize bir şeyler belirir. Yani kontrol altına alma, yönlendirme, bağlama.

Aynı kökten gelen rabıta sözcüğü de bağlantı demektir. Aynı zamanda bir mimarlık, inşaat terimidir. Tasavvufta kalbini ilahi güce bağlama anlamına gelir. 1800’lü yıllarda Hintli Müslüman bilgelerden eğitim alan, bu ustalardan etkilenen bazı sufilerin Anadolu’ya bir takım yoga bilgilerini getirdiği malumdur. Meraklılar konunun üzerine gidebilir. İşte rabıta bir tür yoga anlamına gelir bu sufilerin nezdinde.

Aynı kelimeden üretilen murabıt da kalbi ilahiye bağlanan anlamındadır.

Yoga, tasavvuf, meditasyon her ne olarak adlandırırsanız adlandırın fark etmez, konu kalptedir. Kalp zaten ilahidir, zihin dünyevidir. Önce kalp bağlanır, sonra zihin…  

BORA ERCAN

Leave a Reply

Your email address will not be published.